Ahmak Erkek Ne Demek? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir İnceleme
İstanbul’da, her gün sabah işe gitmek için toplu taşıma araçlarını kullanırken, pek çok şey gözlerimin önünden geçiyor. İnsanlar, ilişkiler, bazen tek kelimeyle hayatın farklı yönleri… Ancak bazen de sokakta duyduğum, işyerinde karşılaştığım ya da sosyal medyada gördüğüm bazı kelimeler beni derinden etkiliyor. “Ahmak erkek” ifadesi de bunlardan biri. İlk duyduğumda, “Bu kelime tam olarak ne anlama geliyor?” diye sordum kendime. Hem dilsel bir kavram, hem de toplumsal bir yargı taşıyor. Ancak, bu tür ifadeler, sadece basit bir hakaret değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adaletle ilgili önemli soruları da beraberinde getiriyor.
Toplumsal Cinsiyetin Sıkı Bağlantısı: “Ahmak Erkek” ve Kadın Düşmanlığı
Bir gün, İstanbul’un o kalabalık sokaklarından birinde yürürken, bir grup erkek bir kadına bağırıyordu. “Ahmak erkek ne demek?” diyerek bağıran bir adamın, arkasındaki arkadaşlarıyla gülüşerek tartıştığını duyduğumda, bu kelimenin toplumsal cinsiyetle ne kadar iç içe olduğunu fark ettim. Bu ifade, genellikle erkeklerin birbirlerine yönelik bir tür küçümseme, ego savaşı ya da bir anlamda “erkekliğini” sorgulayan bir anlam taşıyor. Toplumsal cinsiyet normları, erkeklerin duygusal zaafiyetlerini ve düşünsel yetersizliklerini alaycı bir biçimde, “ahmaklık” gibi genellemelerle eleştiriyor. “Ahmak erkek” kelimesi, erkeklerin bazen zayıf, duygusal ya da hatalı olamayacakları düşüncesini pekiştiriyor. Erkek olmanın gereği, her zaman güçlü ve mantıklı olmak gibi bir anlayışla, bu tür ifadeler adeta bir toplumsal ceza gibi işlemeye başlıyor. Yani, bir erkeğin “ahmak” olarak damgalanması, toplumsal normların kendisini zorlamasıyla ilgilidir. Bu, daha geniş bir toplumsal baskının, erkeklere nasıl dayatıldığının bir göstergesidir.
Çeşitli Toplumlarda “Ahmak Erkek” ve Erkeklik İmgeleri
Bir sivil toplum kuruluşunda çalışırken, çok farklı toplumsal gruplarla etkileşimde bulunuyorum. Kimi zaman çocuklarla, kimi zaman gençlerle veya yetişkinlerle yapılan seminerlerde, hep aynı konuyla karşılaşıyorum: Erkeklik. Çeşitli grupların “ahmak erkek” ifadesine verdiği tepkiler farklılıklar gösteriyor. İstanbul’da genç erkeklerin sosyal medyada birbirlerine “ahmak” demesi, kimi zaman küçük grupların içinde, kimliklerini inşa etmelerinin bir yolu olabiliyor. Bir anlamda, bu tür ifadeler, gençlerin birbirlerine bir üstünlük kurma aracı olarak kullanılıyor. Özellikle sınıfsal ve kültürel farklılıklar da bu ifadeyi şekillendiriyor. Örneğin, daha düşük sosyoekonomik düzeydeki gençler, “ahmak erkek” gibi ifadelerle kendilerine dışarıdan bir güç kazandırmayı amaçlayabilirler. Yani, aslında “ahmak” kelimesi, sadece basit bir küçümseme değil, toplumsal cinsiyetle ve erkeklik imgesiyle alakalı bir anlam taşıyor.
Bir Yandan: Ahmaklık mı, Toplumsal Bir Hakaret mi?
İçimden geçen bir diğer soru şu: “Ahmak erkek” ifadesi gerçekten bir insanın zekasını mı sorguluyor, yoksa toplumsal normlara uymayan bir erkeği dışlamaya mı çalışıyor? Çünkü bazen bir erkeğe “ahmak” demek, sadece onun duygusal ya da mantıklı olmayan bir davranış sergilemesiyle ilgili değil. Bu kelime, aynı zamanda onun toplumsal rolünü yerine getiremeyen, “erkek gibi” davranamayan bir kişi olarak damgalanması anlamına geliyor. Çoğu zaman, toplumsal cinsiyet normları, erkeklerin cesur, mantıklı, duygusuz ve güçlü olmalarını bekliyor. Eğer bir erkek bu normlara uymuyorsa, “ahmak” olarak etiketlenebiliyor. Bu da, bir yandan erkekleri içsel olarak zayıf hissettiriyor, diğer yandan toplumsal yapıyı sorgulamaları gerektiğini gösteriyor.
Ahmak Erkek: Kadınlar ve LGBTI+ Bireyler Üzerindeki Etkisi
Ahmak erkek ifadesinin kadınlar ve LGBTI+ bireyler üzerindeki etkileri de oldukça derindir. Bir gün otobüste, yanımda oturan kadının telefonu çaldı. Karşısındaki kişi, “Ahmak erkek!” diyerek bağırıyordu. Bir anda yüzündeki ifade değişti, birkaç saniyelik bir sessizlik oldu. O an, toplumda kadınların, bu tür ifadelerin negatif etkileriyle nasıl başa çıktığını düşündüm. Bu tür dil, kadınların ve LGBTI+ bireylerin kendilerini daha da geri planda hissetmelerine yol açabiliyor. Çünkü erkekler, bu tür ifadelerle güçlerini pekiştirirken, kadınlar ve farklı cinsel yönelimlere sahip bireyler, daha da dışlanmış hissedebiliyor. “Ahmak erkek” ifadesi, sadece bir küçümseme değil, aynı zamanda toplumsal eşitsizliğin bir göstergesi olarak algılanabilir. Kadınlar ve LGBTI+ bireyler, bu tür toplumsal normların nasıl erkekleri etkilediğine dair duygusal ve sosyal sonuçlarla karşılaşıyorlar.
Sosyal Adalet Perspektifinden: “Ahmak Erkek” ve Değişim
Bir sivil toplum çalışanı olarak, bu tür dilsel ifadelere karşı bir farkındalık yaratmanın önemini sıkça vurguluyorum. “Ahmak erkek” gibi ifadeler, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ve erkeklik normlarını pekiştiren dil araçlarıdır. Bu dilin değişmesi, sadece kadınlar için değil, erkekler için de toplumsal bir özgürleşme anlamına gelir. Erkeklerin, duygusal ve düşünsel zenginliklerini ifade etmelerine izin verilmesi gerekir. Erkekler de duygusal ve zayıf olabilirler. Bu toplumsal değişim, dilin de değişmesini gerektiriyor. Herkesin, cinsiyetine, yönelimine ve kimliğine bakılmaksızın, kendini ifade edebilmesi gerektiğine inanıyorum.
Sonuç: Toplumsal Normların Dönüşümü ve Dilin Gücü
Sonuç olarak, “ahmak erkek” ifadesi, toplumsal cinsiyetin, erkeklik normlarının ve dilin nasıl şekillendiğiyle ilgilidir. Bu tür ifadeler, sadece bireyleri küçümsemekle kalmaz, aynı zamanda toplumsal yapıyı ve eşitsizlikleri de yansıtır. Erkeklerin güç ve mantıklılık üzerinden tanımlandığı bir dünyada, bu tür dilsel ifadeler yalnızca erkekleri değil, toplumsal çeşitliliği de etkiler. Eğer toplumsal adalet ve eşitlik istiyorsak, dilimizin de bu anlayışa göre şekillenmesi gerektiğini unutmamalıyız. Toplumsal normları sorgulayan ve değiştiren bir dil, tüm bireylerin kendilerini daha özgürce ifade etmelerini sağlayacaktır.